Servikal erozyon, rahimde meydana gelen enfeksiyonlara bağlı olarak oluşur. Bu hastalık halk arasında yara veya rahim ağzı yarası olarak bilinir. Rahim ağzı yarasının hızlı bir şekilde tedavi edilmesi, hem hastaların yaşam kalitesini artırır, hem de hastalığın rahim ağzı kanseri gibi daha önemli vakalara dönüşmesini engeller.
Rahim ağzı kanalının iç yüzeyinde salgı yapıcı silindirik epitel hücreleri bulunurken, dış yüzeyinde ise yassı epitel hücreler bulunur. Bu iki hücre topluluğu arasında bir sınır vardır ve buraya transformasyon zonu adı verilir. İçerdeki bölgenin rengi kırmızı, dış bölge ise pembemsi bir yapıdadır. Bu hücreler arasında bir mücadele vardır ve bu durum hücrelerin sürekli yenilenmesine neden olur. Söz konusu durum ise rahim sağlığı için son derece önemlidir.
Herhangi bir nedenden dolayı hücreler arasındaki deneğe bozulduğunda, içerideki silindirik dokular, dış bölgeye doğru ilerler. Böylece sınır değişir ve rahimin dışı da silindirik epitel hücreler ile kaplanmaya başlar. Bu durum, servikal erozyon olarak tanımlanır.
Servikal erozyon Antalya, rahim yapısının değişmesine neden olur. Özellikle içerdeki kırmızı renkli dokunun dışarıya doğru ilerlemesi, dış bölgenin de bu rengi almasına neden olur. Bunun haricinde ise genellikle farklı bir şikayete neden olmaz. Yani çoğu zaman hastalarda kaşıntı, kötü kokulu akıntı, şişlik ve kızarıklık gibi şikayetler olmaz. Bundan dolayı da rutin muayeneler sırasında tesadüfen veya farklı bir muayene sırasında fark edilir.
Eğer servikal erozyon, enfeksiyonla birlikte meydana gelirse, enfeksiyonun belirtileri kendisini gösterecektir. Bu belirtiler ise yukarıda bahsedilen şişlik, kızarıklık, kötü kokulu akıntı ve ödem şeklinde olabilir.
Rahim ağzı yaralarının farklı nedenleri vardır. Bunlardan öne çıkanlar şu şekilde sıralanabilir:
• Fiziksel travmalar
• Çok sık cinsel ilişkiye girme
• Doğum
• Tampon kullanımı
• Sperm öldürücü ilaçlar ve kayganlaştırıcılar
Rahim ağzı yarası Antalya, her ne kadar hastalara farklı belirtiler vermese de kadınların gebe kalmasını engelleyebilir. Spermin ilerlemesini önlemesi, buna neden olacaktır. Bundan dolayı kadınların rutin kontrollerini yaptırması son derece önemlidir.
Rahim ağzı yarası tedavisi için uygulanan farklı yöntemler vardır. Fakat bu yöntemlerden önce hastalığın tam olarak teşhis edilmesi son derece önemlidir. Tanının konulması için smear testi yapılması gerekir. Bu testte, rahimden doku örnekleri alınır ve daha sonra bunlar incelenir. Alınan dokuların kötü huylu olmadığından emin olunması için kolposkopik biyopsi de yapılabilir.
Teşhis yapıldıktan sonra hastanın durumuna göre uygun olan tedavilerden birisi tercih edilir ve tedavi süreci başlar. Tedavi için tercih edilen yöntemler şunlardır:
Kriyoterapi: Rahim ağzı yarasının dondurulmasıdır. Bu işlem, Krio cihazı ile yapılır. İşlem tamamen ağrısızdır ve bundan dolayı hastalara lokal veya genel anestezi uygulanması söz konusu değildir. Fakat genellikle küçük çaplı yaralarda tercih edilir. Bu yöntemin başarı oranı %90 seviyelerindedir. İşlem sonrası akıntı gelmesi normaldir. Ayrıca hastaların 30 gün cinsel ilişkiye girmemesi gerekir.
Koterizasyon: Rahim ağzı yarasının yakılması işlemidir. Bu işlem için lokal anestezi uygulanır ve yaralara küçük dokunuşlar yapılarak yakılması sağlanır. Çok fazla tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntemin kullanılması için smear testinden gelen sonucun olumlu olması gerekir. Bu işlem genellikle 5 dakika kadar sürer.
Lazer: Lazer ile normal olmayan hücrelerin yok edilmesi sağlanır.
Buradaki tedavilerden sonra bir süre doktora kontrole gelinmesi gerekecektir. Ayrıca hastaların bu bölgeyi temiz tutması ve 4-6 hafta boyunca cinsel ilişkiden uzak durması da dikkat edilmesi diğer hususlardır.
