Yakın zamanda geliştirilen ameliyat tekniklerinden birisi olan laparoskopik cerrahi, jinekolojik ameliyatlarda da kullanılır. Halk arasında kapalı veya kansız ameliyat olarak bilinen bu yöntem ile ameliyatlardaki başarı oranı arttığı gibi ameliyat sonrasındaki iyileşme süresi de kısalmıştır. Bu bakımdan söz konusu tekniğin son derece avantajlı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Ameliyat tekniklerinin geliştirilmesi sonrasında ortaya çıkan laparoskopi, yukarıda da genel olarak bahsedildiği gibi kapalı ameliyat olarak ifade edilebilir. Normal cerrahi işlemlerde belli büyüklükte bir kesi açılırken, laparoskopide kesi açılması söz konusu değildir. Bunun yerine küçük delikler açılır ve bunların birisinden kamera gönderilir ve içeriden görüntü alınır. Ayrıca deri altına gönderilen gaz ile işlem yapılacak alanın daha net görünmesi sağlanır. Alınan görüntülere bağlı olarak özel aletlerle bir takım işlemlerin gerçekleştirilmesi mümkün olur. Böylece hastaların sorunları, tamamen kapalı bir şekilde giderilir. Bu yöntem ile birçok jinekolojik ameliyatın yapılması mümkündür.
Bu yöntemin diğer yöntemlere göre bazı önemli avantajları vardır. Söz konusu avantajların ilkinin kısa sürede iyileşmeyi mümkün hale getirmesi olduğu söylenebilir. Kesi açılmaması ve derinin altının çok fazla kesilmemesi buna neden olur. Ayrıca söz konusu yöntem ile ağrı oluşumu da en alt seviyeye indirgenmiş durumdadır. Bu şekilde ameliyat olan kişiler klinikte veya hastanede daha kısa süre kalmak zorundadır. Ameliyatın en önemli avantajlarından birisi de herhangi bir izin kalmamasıdır.
Laparoskopi ile yapılan operasyonların cerrahlar açısından da bazı avantajları vardır. Bu yöntemde elde edilen görüntüler son derece kalitelidir ve bu durum, tanının daha doğru olarak konulmasını sağlar. Ayrıca elde edilen görüntünün büyütülmesi de mümkündür. Son bir avantaj olarak komplikasyon risklerinin diğer yöntemlere göre daha düşük olması gösterilebilir.
Laparoskopi ile yapılan farklı jinekolojik ameliyatlar vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
• Rahmin alınması (histerektomi)
• Yumurtalık alınması (ooforektomi)
• Tüplerin açılması
• Rahim sarkmasının düzeltilmesi (sakrokolpopeksi)
• Rahim kanseri cerrahisi
• Tüplerin alınması (salpenjektomi)
• Myom alınması (myomektomi)
• Yumurtalık kisti alınması (kistektomi)
• Tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu)
• Karın içi yapışıklıkların açılması (adezyolizis)
Yukarıdaki listeden de görüleceği üzere son derece önemli ameliyatlar, bu yöntem ile kapalı olarak yapılabilir. Bu ise hastaların daha kısa sürede sağlıklarına kavuşmaları açısından son derece önemlidir.
Öncelikle hastanın bu yöntem için uygun olup olmadığı değerlendirilir. Eğer hastanın laparoskopi için uygun olduğuna karar verilirse hazırlık süreci başlar. Bu işlem genel anestezi altında yapılacağı için öncelikle hastayı anestezi uzmanının görmesi gerekir. Buradan onay alınmasından sonra ise rutin testler yapılır, hastanın yeme içmesiyle ilgili diyetler uygulanmaya başlanır. Ameliyattan hemen önce lavman uygulanması söz konusu olabilir.
• Hazırlıklardan sonra operasyona başlanır ve ilk olarak hastaya anestezi verilerek hasta uyutulur.
• Operasyonun yapılacağı bölgede ihtiyaca göre farklı sayılarda delikler açılır.
• Bu deliklerden birisinden kamera gönderilir. Diğer delikler ise aletler içindir.
• İşleme başlanmadan önce uygun gazlar kullanılarak söz konusu bölgede 12-15 mmHg basınç oluşturulur.
• Şişen bölgede hareket imkanı daha iyi sağlandığı gibi kameradan aktarılan görüntüler de daha anlaşılır olur.
• Bu aşamadan sonra gerekli cerrahi müdahaleler yapılır ve son olarak yaralar kapatılır.
İşlem için açılan deliklerin büyüklükleri, ihtiyaca göre farklılık gösterebilir. Fakat genel olarak bu deliklerin boyutların 5-10 mm arasında olduğu söylenebilir. Ayrıca ameliyatın süresi hakkında da net bir rakamdan bahsedilmesi mümkün değildir. Çünkü ameliyatın türüne ve hastanın durumuna göre süre farklılık gösterecektir.
İşlemden hemen sonra hastaların önemli bir bölümü yoğun bakıma alınır. Burada hastaların anestezi etkisinden çıkması beklenilir. Genel anestezi verildiğinden dolayı hastaların tam olarak uyanması biraz zaman alacaktır. Anestezi etkisi geçtikten sonra hastanın bulguları normalse normal odaya geçişi sağlanır ve burada hasta takip edilir. Ayrıca ameliyat sonrasında hastaya serum verilmeye başlanır.
Hastanın ilk aşamada ağrı duyması son derece normal bir durumdur. Bu tür şikayetler normaldir ve endişe etmeye gerek yoktur. Zaman geçtikçe bu şikayetlerin ciddi şekilde azaldığı görülecektir. Ameliyatın türüne bağlı olarak hastaların 8 ila 48 saat arasında gözlem altında tutulması gerekir ki, bu süre dolmadan hastaların evlerine gitmeleri mümkün değildir. Eve geçen hastaların burada da dinlenmesi gerekir. Hastaların normal yaşamlarına dönme süreleri ise 5-10 gün arasındadır.
Laparoskopi sonrasında meydana gelen ağrılar, şişlikler ve morarmalar normal kabul edilir. Fakat aşağıdaki durumların meydana gelmesi halinde doktora başvurulması gerekir. Bu durumlar şunlardır:
• Kesi yerinde kesilmeyen kanama
• Şiddetli karın ağrısı
• Sürekli devam eden bulantı ve kusma
• Enfeksiyon belirtilerinin görülmesi
• İdrar yaparken zorlanma
• Ateşin 38+ olması
Her cerrahi işlemin olduğu gibi laparoskopinin de kendi içinde bir takım riskleri vardır. Fakat buradaki risklerin diğer cerrahi yöntemlere göre nispeten biraz daha az olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Oluşabilecek risklerden bazıları şu şekildedir:
• Sinirlerde hasar oluşması
• Kan pıhtısı oluşması
• Damar yaralanmaları
• Bağırsak yırtıkları
• Mesanenin hasar alması
Laparoskopi, geliştirilen en iyi cerrahi yöntemlerden birisidir. Fakat bu yöntemin her hastada uygulanması uygun olmayabilir. Bazı hastalarda farklı komplikasyonlara neden olma durumundan dolayı, hastadan onay alınmadan bu işlem yapılmaz. Hasta onay verirse laparoskopi ile gerekli müdahaleler yapılabilir. Söz konusu komplikasyonlardan bazıları şunlardır:
İleri yaşta olan ve bununla birlikte kronik bir takım hastalıkları olan kişiler için bu yöntem uygun olmayabilir. Özellikle kalp rahatsızlıkları, diyabet ve akciğer hastalıkları gibi önemli rahatsızlıkları olanlara bu yöntemin uygulanması önemli riskler içerebilir.
Geçmişte yapılan bir takım cerrahi operasyonlardan sonra farklı noktalarda yapışmalar görülebilir. Bu tür vakalarda, laparoskopi için açılan yolun söz konusu yapışıklıklara zarar verme olasılığı vardır. Bu ise hasta için önemli bir risk oluşturur.
Laparoskopi uygulanacak hastanın karın bölgesinin aşırı yağlı olması, bu noktadan girişin mümkün olmamasına neden olabilir. Dolayısıyla laparoskopiye başlamadan önce hastaların karın dokularındaki yağ oranının mutlaka dikkate alınması gerekir.
Bu tür durumlar olması halinde laparoskopinin tercih edilmemesi daha doğru olur.
Laparoskopi ile genel bilgiler bu şekildedir. Söz konusu yöntem, yakın zamanda geliştirilmiş olup, halen de geliştirilmeye devam etmektedir. Bundan dolayı tedavi için bu yöntem tercih edilecekse, seçim yaparken özenli hareket edilmesi gerekir. Çünkü bazı hastanelerin halen eski prosedürleri uyguladığı bilinir. Bu prosedürlerin başarı oranı, yenilere göre daha düşüktür.
Kliniğimizde kapalı olarak her türlü jinekolojik ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu alanda uzman olan doktorumuz tarafından yapılan tetkikler sonucunda rahatsızlığınızın nedeni tam olarak tespit edilir ve daha sonra tedavi sürecine geçilir. Laparoskopi ile yapılan ameliyat sonrasında tedavinizin tamamı veya bir bölümü tamamlanır. Bu aşamadan sonra da doktorumuz tarafından takibiniz yapılır ve her şeyin yolunda olduğundan emin olunur. Ayrıca iyileşme sürecinizin daha kısa olması için evde nelere dikkat etmeniz gerektiği başta olmak üzere tüm hususlar hakkında sizlere detaylı bilgiler verilir.