Anne olmak, kadınların yaşamlarındaki en önemli deneyimlerden birisidir. Kadınların en büyük hayallerinden birisi çocuk sahibi olmaktır. Fakat buna karşın kadınların önemli bir kısmının doğumdan korktuğu veya doğuma dair bazı endişeleri olduğu bilinen bir gerçektir. Bu korkuları giderecek ağrısız doğum yöntemi, dünyanın farklı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de uygulanmaktadır. Epidural doğum adıyla da bilinen söz konusu yöntem, anne adaylarının korkularını yenmesinde ve ağrısız bir şekilde bu süreci atlatmasında son derece etkilidir.
Epidural doğum ifadesini duyan kişiler, bu yöntemin sezaryende mi yoksa normal doğumda mı işe yaradığı konusunda ufak bir kafa karışıklığı yaşarlar. Epidural doğum, belden yapılan bir iğne ile belden aşağısının uyuşturulması ve doğumdan kaynaklanan ağrıların duyulmaması olarak tanımlanabilir.
Epidural doğum, normal doğum sırasında uygulanan bir yöntemdir ve bundan dolayı sezaryen ile karıştırılmamalıdır. Sezaryende de benzer uygulamaların yapılması, anne adaylarının bu karışıklığa düşmesine neden olur.
Normal doğum başlamadan önce belden yapılan iğne, doğumun ağrısız olarak gerçekleşmesini sağlar. Fakat normal doğum yolunda gitmezse, belden yapılan anestezinin miktarı artırılır ve böylece sezaryene geçilir. Bu durum, anne ve bebek sağlığını koruma adına yapılır. Bu noktada anne adayının ve ailesinin istekleri değil, anne ve bebeğin sağlık durumları belirleyici olacaktır.
Doğum, anne rahmindeki bebeğin zamanı geldiğinde şiddetli kasılmalara neden olup, doğum kanalından dünyaya adım atması olarak tanımlanabilir. Bu kısa ifade, tıbbi olarak incelendiğinde doğumun kendi içinde 3 farklı bölümü olduğu görülecektir. Bu bölümlerin ilki açılma, ikincisi bebeğin dışarı çıkışı ve sonuncusu da plasentanın çıkışı şeklindedir. Açılma aşamasında rahim kasılmaları, rahimin uzaması ve doğum kanalının açılması gibi durumlar meydana gelir. Bütün bu durumlar ise doğum sancısına neden olur. İkinci aşamada bebeğin başının doğum kanalına girmesi ve buradan dışarıya çıkması gerçekleşir. Bu aşamada da doğum sancıları devam eder.
Epidural yani ağrısız doğum, normal doğumda uygulanır. Anne adayının rahim kasılmaları düzenli hale gelir ve açıklık 4 cm’ye ulaşırsa, doğum sancılarının hissedilmesi derecesi artar. Bu noktadan sonra sancıların anne adayını ciddi olarak zorlamaya başladığı söylenebilir. Bu aşamadan sonra epidural anestezi uygulanır ve annenin çektiği acının önüne geçilmiş olur. Epidural anestezinin bu noktadan sonra uygulanması, anne adayının doğum sancısı çekmesine neden olurken, daha erken uygulanması ise doğumu geciktirir. Dolayısıyla da zamanlama son derece önemlidir. Bunun haricinde ise söz konusu işlemi, bu alanda deneyimli bir anestezi uzmanının yapması çok önemlidir.
Epidural anestezi, doğum sancılarını engellemesine rağmen rahim kasılmalarını engellemez. Bu da doğumun doğal olarak gerçekleşmesini sağlar. Anestezi için ilaç uygulanmaya başlandığında ayaklarda ısınma ve bacaklarda karıncalanma başlar. Anestezi, 10 dakika boyunca uygulanır ve etkisini tam manasıyla göstermesi 15 dakikayı bulur.
Epidural doğumda anne adayları ıkınmaları hissetmezler ve tam olarak ne zaman ıkınacakları konusunda kararsızlık yaşarlar. Fakat sağlık personeli kasılmaları NST üzerinden takip eder ve anne adaylarına ne zaman ıkınmaları gerektiği konusunda yardımcı olur. Böylece doğum normal olarak gerçekleşmiş olur.
Ağrısız doğumun en önemli aşamalarından birisi, anestezidir. Anestezinin nasıl yapılacağı konusu, epidural doğum içerisinde önemli bir yer tutar. Doğumdan önce anestezi uzmanı anne adayını görür ve anestezi için uygun olup olmadığına bakar. Bu noktada herhangi bir sorun görülmezse doğum sancıları tam kendisini hissettirmeye başladığı zaman anestezi uygulanır. Söz konusu işlemin yapılacağı bölge steril hale getirilir. Bunun için antiseptik özellikli maddeler kullanılır. Daha sonra ise giriş yapılacak yerdeki dokulara ve cilt altı dokulara anestezi uygulanır ve bu bölgeler uyuşturulur. Bu aşamadan sonra ise epidural iğnesi ile epidural aralığa girilir ve buraya kateter olarak bilinen ince bir tüp yerleştirilir. Kateter, flaster adı verilen farklı bir aletle sabitlenir.
Yukarıda belirtilen şartlar oluştuğunda anestezi verilmeye başlar ve böylece anne adayı doğum sancılarından kurtulmuş olur. Bu yöntemin ciddi bir yan etkisi yoktur ve dünya genelinde uygulanmaktadır. Bu yöntemin uygulandığı vakalardaki hastaların %85’i herhangi bir acı duymadıklarını belirtmişlerdir. %12’si ise kısmen acı duyduklarını, %3’ü ise yöntemin işe yaramadığını, acıları engellemediğini söylemişlerdir. Buradan hareketle epidural doğumun son derece başarılı bir yöntem olduğu söylenebilir.
Epidural doğumun ağrısız olmasından dolayı kadınların tercih ettiği yöntemlerden birisi olduğu söylenebilir. Söz konusu yöntemde doğum sancıları büyük ölçüde duyulmaz. Bu avantajlarına rağmen isteyen herkes epidural doğum yapamaz. Bunun için sağlanması gereken bazı önemli şartlar vardır. Bu şartlar şu şekilde sıralanabilir:
• Gebelik döneminin sorunsuz geçirilmesi
• Riskli veya yüksek riskli gebelik olmaması
• Gebeliği 38-41.haftalarda olması
• Rahim açıklığının 4-7 cm olması
• Çoğul gebelik olmaması
• Düzenli rahim kasılmalarının olması
Bu şartların sağlanması durumunda epidural doğum yapılabilir. Bunun son kararını kadın doğum uzmanının vereceği unutulmamalıdır. Fakat bütün şartlar sağlansa dahi bazı vakalarda doğum bu şekilde gerçekleşmez ve sezaryene geçiş yapılır. Bundan dolayı ağrısız doğumun son anda dahi mümkün olmayacağı bilinmeli ve ona göre hareket edilmelidir.
Ağrısız doğum için gerekli olan şartlar genel hatları ile yukarıda yer almaktadır. Bunun haricinde söz konusu bazı şartlara sahip olan kişiler için de bu yöntem uygun değildir ve kesinlikle uygulanmaz. Bu durumlardan öne çıkanları şu şekilde sıralamak mümkündür:
• Aşırı kanaması olanlar
• Kan sulandırıcı ve pıhtılaşmayı engelleyici ilaç kullananlar
• Epidural anestezinin uygulanacağı bölgede enfeksiyonu olanlar
• Daha önce bel operasyonu geçirenler
• Pıhtılaşma sorununa bağlı olarak tedavi görenler
• Yüksek tansiyonu olan hastalar
Bu durumda olan hastalar için normal doğum veya sezaryen önerilir. Diğer yöntemlerin taşıdıkları riskler, anne ve bebeğin yaşamını belli bir seviyede tehdit eder.
Epidural Doğumun Avantajları ve Dezavantajları
Epidural doğum, doğumun ağrısız olarak geçirilmesini sağlayan özel bir yöntemdir. Söz konusu yöntemde anne adayları doğum sancısı çekmez ve buna bağlı olarak doğumun keyfini çıkarır. Özellikle NST cihazı üzerinden kasılmaların tespit edilmesi ve bu verilere göre ıkınılması, doğumun kolay bir şekilde gerçekleşmesi adına son derece önemlidir. Doğum sancısı ile yorulmayan anne, bebeğini kucağına aldığı andan itibaren direkt olarak onunla ilgilenebilir. Bebeğini hemen emzirmeye başlaması, anne ile bebek arasındaki bağın kuvvetli olmasını sağlar. Bunlar haricindeki diğer avantajlar ise şunlardır:
• Doğum sancısının olmaması, anne adayının daha güçlü bir şekilde ıkınmasını sağlar.
• Anne, doğumun bütün anlarına aktif olarak katılır ve bu anlara tanıklık eder.
• Epidural doğum, hem anne hem de bebek için son derece güvenlidir.
• Doğum sonrasında annenin kısa sürede toparlanmasını sağlar.
• Doğumda bir terslik olması durumunda kısa süre içinde sezaryene geçiş yapılır.
Epidural doğumun bu avantajlarının yanında bazı dezavantajları da vardır. Söz konusu dezavantajlar ise şunlardır:
• Baş ve sırt ağrısı
• Bebeğin kalp atışlarında yavaşlama
• Sinirlere zarar verilmesi
• Enfeksiyon
• Bacaklarda geçici güçsüzlük
Bu dezavantajlar, nadiren görülen durumlardır ve vakaların önemli bir bölümünde görülmezler.